Geç de olsa Anneler Günü'n Kutlu Olsun ANNEM


Her yılın mayıs ayının 14'ünde büyük bir mutluluk ve gururla kutlanan Anneler günü tüm Annelerimiz için kutlu olsun. Neden geç kutladın diye soracak olursanız hayat şartları, işlerin yoğunluğu ve vakit sıkıntısı nedeniyle bu gün bir kaç satır yazmak istedim.

Yazıma nasıl ve nereden başlayacağımı inanın kestiremiyorum ancak geçmişe yolculuk yapmak bu güne özel ve güzel bir giriş olur diye düşünüyorum. 


Sevgili Anne; 

Sen ki, bizleri 7 yada 9 ay karnında taşıdın, her gün yediğin yemeklerin bir yarısını da bizlere ayırdın. Türlü türlü yiyecekler çekti canın kimi zaman en olmadık isteklerle yanıp tutuştu diğer yanın. Kim bilir belkide bizim canımız çekti yada bizlere birer hediye vermek istedin gönlünce... O günlerde öylesine hassasstın ki, dokunsalar ağlayacak gibiydin ve hep üzerine titrenmesini istedin. Haklısın, sonuçta sen iki canlısın, tek düşündüğün karnında günden güne büyüyen bir parçan olan diğer yarın... Onun geleceği günü iple çeker oldun günler aylar geldi geçti. Akrep ile yelkovan sanki maratonda yarıştı, saniyelerse onların peşinden yetişmeye çalıştı. Artık yeni bir hayata merhaba diyecek olan minik yavrunun dünyaya gelme vakti gelip çattı. Büyük sancılarla ve acıyla sarsılırken vücudunun her noktası, içinde tarifi zor duygular ortaya çıktı. Minik bebeğin dünyaya merhaba dedi ve o güzel gözlerini açtı. Dünyalar senin oldu. Çektin onun mis kokusunu içine, doldurdun ciğerinin tamamını kokusuyla ve nefes alış verişiyle. Seyrettin onu uzun uzun, dudaklarını açıp kapatmasını minicik ellerini oradan oraya savurmasını ve parmağından avucuyla sıkıca tutmasını... 

O günleri bir bir hatılarsın, yıllar, üzerinden uzun yıllar geçse de o günleri sanki az önce olmuş gibi hatırlarsın ve hatırladıkça yüreğini o anki mutluluk ve heyecan kaplar. Yavaş yavaş büyür avuçlarında o minik bebek, emekler, yürümeye başlar bir an gelir yere düşer ve için cız eder yüreğin delicesine çarpar canı yandı diye. 

Bir anlık "Ay" sesi çıkar iki dudağının arasından inletir odanın her tarafını. Sarılırsın yavruna sımsıkı 
oysa acısından ve korktuğundan akıtır damla damla göz yaşlarını. Yüreğine basarsın onu ve "Geçti...! Geçti yavrum..." dersin. Sever, okşar, acısını paylaşırsın. Yıllar hızlıca geçer. Saatler, takvim yapraklarındaki günler bir bir akıp gider. Okula başlar minik yavrun o her ne kadar 6-7 yaşına gelsede senin gözünde hala minicik, minnacıktır ve yaşı kaç olursa olsun gözünde hep öyle kalacaktır...Kocaman delikanlı olur, yada harika ve güzeller güzeli genç kız olmuştur. Evlilik zamanı gelir çatar. Düğünler dernekler kurulur ve kuş evden uçma hazırlığına girer. Gözler dolu dolu olur. Kızın evden gidecektir bir başka aileye ve bir başkasına anne - baba diyecektir. Hem sevinirsin hem üzülürsün bu duruma. Ancak hep iyi olmasını mutluluğunu istersin yavrunun. Çünkü sen annesin, fedakar olduğun kadar yavrun senin için vazgeçilmezdir. 

Sevgili Anne; sen tüm dünyada değeri  hiç bir şeyle ölçülemeyen ve değişilemeyecek türden bir meleksin. Hayatımızın tüm anında her noktasında yanımızda olmanı çok ama çok isteriz. Bizler senin birer parçan, diğer yarın olmaktan dolayı büyük bir gurur ve onur duyuyoruz. İstemeden de olsa seni kırıyoruz, üzüyoruz ama biliyoruz ki sen bize kıyamazsın. Affedersin yine bağrına basarsın. Her zaman olduğu gibi yine o anda da fedakarlığını yaparsın. Seni çok seven yavrun.yavruların...


Tüm güzeller güzeli Annelerimizin tekrar "Anneler Günü'nü" yürekten kutluyorum. İyiki varsınız. 
İyiki bizleri dünyaya getirdiniz. Varlığınız bize rabbimizden birer Armağandır!. 


Yorumlar

  1. bu denli detaylı anneler günü yazısı okumamıştım. bir de aramıza hoşgeldin. yeni blogçusun herhalde. tozlu defter de çok güzel isim. görüşürüüz.
    :)

    YanıtlaSil
  2. teşekkür ederim deeptone :) Nasıl yazmaya başladım inan bende hatırlamıyorum ancak yazıyı kendimle bütünleştirerek yazmaya çalıştım. Bilemiyorum duygu geçişi ve o yoğun duygunun etkisi okurlara geçtimi o konuda bişi söyleyemem ama şöyle bi gerçek var ki Annem okudu ve okurken duygulandığını söyledi benim yazdığıma pek inanası gelmedi alıntımı yaptın dedi. hak veriyorum benden pek çıkmaz gibi düşünürdü sanırım :) Ama aktı kelimeler harf harf harf satır satır.

    Aslına bakarsan 2007 lerde başladım blog dünyasına ama sıkı sıkı sarılamadım, iç içe olamadım blogla kafam estikçe yazdım paylaşımlarda bulundum. Tozlu Defter hep hoşuma giden ayrılmaz ikiliydi gözümde. Kahve tonlarınınsa vazgeçilmezlerim arasında. Ciddi düzen ve tasarım eksiğim var farkındayım ancak tema değişikliği sonrası düzenlemelerle uğraşmak oldukça zamanımı alacağını düşündükçe erteliyorum <:)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Sende karala bişeyler ☺